Çanakkale Belediyesi 61. Uluslararası Troia Festivali kapsamında düzenlenen “Bahçe” Resim Çalıştayı, ülkemizin farklı kentlerinden on sanatçının katılımı ile 9-11 Ağustos 2024 tarihleri arasında Çanakkale Halk Bahçesi’nde gerçekleşecek.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nden Prof. Evren Karayel Gökkaya, Dr. Öğr. Üyesi Mert Yavaşca, Arş. Gör. Ayşe Ekici, Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nden Prof. Zeliha Akçaoğlu, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nden Prof. F. Deniz Korkmaz, Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Prof. Dr. İsmail Tetikçi, İstanbul Kültür Üniversitesi’nden Doç. Dr. Reyhan Uludağ Eraslan, Çanakkale’den Öner Gökkaya ve Gökçe Kınay Karpuzoğlu ile İstanbul’dan Giray İlker Başaran’ın katılacağı çalıştay, belirtilen tarihlerde saat 10.00-17.00 arasında ziyaret edilebilecek.
Sanatçıların eserlerinden oluşan “Bahçe” Resim Sergisinin açılışı ise 12 Ağustos 2024 tarihinde saat 18.00’da Çanakkale Belediyesi Yeşil Yerel Yönetim Binası ve Kültür Merkezi'ndeki Troia Sergi Salonu’nda gerçekleşecek ve 20 Ağustos 2024 tarihine kadar görülebilecek.
Ülkemizin değerli akademisyen ve sanatçılarının katılımlarıyla gerçekleşecek bu çalıştay ve sergide sizleri de aramızda görmekten onur duyarız.
“Bahçe” Resim Çalıştayı: 9-10-11 Ağustos 2024, 10.00-17.00, Halk Bahçesi
“Bahçe” Resim Sergisi Açılışı: 12 Ağustos 20214, 18.00, Çanakkale Belediyesi Yeşil Yerel Yönetim Binası ve Kültür Merkezi Troia Sergi Salonu
“Doğanın ne olduğuna ilişkin kesin bir tanım olmadığı gibi insana atfettiğimiz anlamlar da belirsizlik ve muamma içerir. Ancak doğa ve insana dair bu muammayı “bahçe” bir araya getirir. Bu nedenle Antik Çağ'dan bugüne bahçenin felsefede ve sanatta bir karşılığı vardır. Evrene ve varoluşa dair fikirlerin esin kaynağı olmuş ve doğanın insanlaştırılmış hali olarak ortaya konmuştur bahçe. İki yüz yılı aşkın bir süre Akdeniz Düşünce Dünyası’nın merkezinde yer alan Aristoteles’in okulu Lyceus ismini, filozofun binalarını kiraladığı gölgeli koruluktan almıştır. Hocası Platon’un akademisi de kutsal sayılan koruluk bir alandadır. Epikür de bağımsızlığın ve bağımsızlığa ulaşma yolunun sembolü olarak bahçeyi seçmiştir. Romalılar Yunanlı atalarının izinden giderek onlar da akademik amaçlar ve sohbetler için bahçelere yönelmişlerdir. Bahçede doğa adım adım insan eliyle dönüşüme uğrar. Aristoteles’in dediği gibi insan eliyle kendi kendine gerçekleşemeyecek doğal olasılıklar bahçede meydana gelir. Bu olasılıkların kökeninde doğa vardır ama artık sanat doğanın kendisi değildir. Bahçe insan ve doğayı bir araya getirerek bu çift taraflı yabancılaşmayı aşar. Normalde saklı kalan insan doğa birlikteliği bahçede çarpıcı bir şekilde görünür hale gelir. Aristoteles’in ifadesiyle bu ezeli ilişki bahçede ete kemiğe bürünür. Antik Çağ’da Aristotoles’in Assos’ta kurduğu felsefe okulundan Friedrich Nietzsche’ye, yazar Jane Austen ve Jean Paul Sartre’dan, ressam Monet ve Klimt’e “bahçe”nin hikayesinde yüzyıllar boyunca çok farklı hassasiyetlere sahip çok çeşitli karakterler yer alır. Günümüz Türk resim sanatının ustalarının bir araya geldiği bu sergide yer alan eserler de metaforik olarak bahçenin düzen-karmaşa, yeşerme-çürüme, bilinç-bilinçsizlik, hareketsizlik ve canlılık ilkelerini doğa-insan ekseninde bir araya getirerek, yaşamı izleyici ile buluşturacaklardır. Binlerce yıl önce Aristo‘yla bu topraklarda başlayan bahçe kültürünün günümüzdeki devamıdır “Bahçe” sergimiz.”